Saat sesinden korkmaya başladığımı farkettim. O "tik-tak" sesleri sanki bir seri katil, sanki dolgu aleti ya da bir mobilet. Hepsi birbirinden korkunç ne alaka demeyin lütfen. Zaman geçiyor, ben uyuyorum. Sürekli uyuyorum. Hiçbir yere yetişemez oldum, ders çalışamıyorum, konuşamıyorum. "Eblemek" dediğimiz güzel(!) bir durum var, resmen hayatım ondan oluşuyor. Öküz-tren ilişkisi ya da... Doğum günümde gözüm saatte, kulağım saatte korkarak bekledim 00.00 olmasını. Beklediğim gibi oldu ve mesajlar yağdı. Ama bir sıcak kutlu olsun'a hasret kaldım. Hemen koştum canım arkadaşlarıma bereketli pasta yedik de biraz sakinleştim. Yaşlanmışım yok yere. Ne bir kutlama doğru düzgün, ne bir küçük hediye. Resmen önemsenmemişim gibi geldi. [paranoyak Dralaye halleri]
Hayatımın en güzel şeyi Yaşil'e binlerce kere teşekkürler. işte o kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder