Şimdi 9 günlük koccaman bayram tatili bitti ya, herkes sızlanmaya başladı. Ama ben ne yazık ki onlarla aynı hisleri paylaşmıyorum. Benim için yurt odam en güzel yer, bayılıyorum yani öyle böyle değil.
Neden diyecek olursanız, şöyle anlatayım.
1- Bizim evde yemek yapılmaz ve dışardan yemek söylemene de izin vermezler. Çok istiyorsan gider kendin yaparsın.
Oysa yurt öyle mi? elinin altında binlerce çeşit, ne yediğine karışan annen olmadan şipariş et ve afiyetle ye.
2- Bizim evde çamaşır da çok sık yıkanmaz. Hayır canım tabi ki pis değiliz ama olaylar şöyle gelişir.
Babam doktor olduğundan dolayı sürekli beyaz çamaşır çıkarır. Onun eşyaları topluca yıkanır.
Havlu-çarşaf ikilisi de yıkanır.
Annem sadece siyah giyer ama onun kıyafetleri taşlı pullu olduğundan o kendisininkileri ayrı yıkar.
Ablam evde değildir, geldiğinde de kendi kıyafetlerini yıkar.
Yani görebileceğiniz üzere benim çamaşırlar yıkanmaz allah yıkanmaz. Tabi ki sonunda ben olay çıkarırım.
Oysa güzel yurdumda 1.5 saate kıyafetler yıkanır, kurur ve hatta ütülü gibi çıkar.
3- Yurt odası rahattır azizim. Hele de benimki gibi mükemmel bir oda arkadaşınız varsa. Ne sesi çıkar, ne dağınıklığıma laf eder (ay bayılıyorum ben ona).
Anne dırdırı yoktur (ki bu herşeye bedel).
4- Yurt odanız temizlenir.
Yine yanlış anlaşılma olmasın. Annem yerde tek bir kitap bile görse git kendin temizle odanı dediği için onu da ben yapmak zorunda kalırım.
5- Yurtta gece hayatı ve içki vardır.
E tüm arkadaşlar bir arada olunda içki de içilir muhabbet de yapılır. Başka söze ne hacet.
İşte böyle cancağızlarım. Geçen yıldan sonra tekrar bayılıyorum yurt hayatına. Evi de hala bir o kadar sevmiyorum.
Yaşasın yurt hayatı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder