7.08.2010

Daydream

Gün içinde bir yere oturdum ve odak sorunu çektiğimi fark ettim. Yavaş yavaş beynim arındı düşüncelerden. 

Sonra birden kendimi karlar altında St. Petersburg meydanında devasa paltomla yürür halde buldum. İşin tuhafıysa hiç yadırgamıyordum bu durumu. Paltom beni, ben paltomu sürükleyip gidiyorduk işte. Tek kelime rusça anlamıyordum ve umrumda bile değildi. "Somewhere over the rainbow" adlı şarkıyı var gücümle söylüyordum o berbat aksanımla. Herkes bana bakıyordu, bense kendi etrafımda dönüyordum kollarım açık. bir nevi semazendim o anda. Evliydim, bir bebeğim olacaktı. Kocaman dünyada hâlâ üşüyordum, hâlâ kalabalıklar içinde yalnızdım ama mutluydum. Farkettim ki hiç gerçekten mutlu olmamışım.

Ne yazık ki "daldın yine bir yerlere" diyen bir arkadaş tarafından koparıldım güzel düşümden. Gözlerim doldu, sakladım. Evimdi orası benim, geleceğimdi belki. Erkenden ayırdılar beni ordan. Şimdiyse düşüme kavuşmayı beklemek düştü bana.

Gündüz-düşü, gece-düşü...

Hiç yorum yok: