Ah canlarım ah. Beni bir tanısanız resmen korkarsınız kişiliklerimden. İçimde bir sürü farklı isimde karakter barındırıyorum. Erkek, kadın, trans, hayvan, duygu, nesne... Bir gün bakarsınız Necati olurum, bir gün Deniz, bir gün uzatma kablosu bazen kedi.
Bu gece ortaya çıkansa Kıllı-göbekli amca.
Şen bazen kadınlığımı sorguluyorum. Acaba erkek mi olsam. Şöyle rahat rahat yaysam götü otursam, karıya kıza laf atsam, göbek deliğimden pamuk çıkarsam, geğirsem, yıkanmasam...
Başlıyorum ufaktan hayaller kurmaya. Öncelikle güzel bir bıyık uzatmışım meğer.
Daha sonra sakal büyütmüşüm, şöyle geniş geniş kıllı kıllı.
Yok yok az geldi. Biraz daha kıl lazım.
Tamam sonunda mutlu oldum. Ama bu sefer de kılların beni ele geçirdiğini fark ediyorum.
Aman tanrım durduramıyorum!!!
Ah ah ben eskiden böyle miydim taş gibi bir hatun kişiydim nereden özendim erkek olmaya. Hem o ne canım. Memen yok, basit direktifler dışındaki şeyleri anlamayan bir beynin var, pipin var, ota boka kalkan bir pipin var.
Sürekli dikiyorsun çadırı, öyle geziyorsun. Otokontrolsüzlük resmen.
Hele bir de sabah ereksiyonu var ki sormayın gitsin. Türk aile yapısında ebeveyn ve ergen evlat arasındaki kanayan yaradır bu.
Sonra an geliyor ve çok kaptırdığımı anlıyorum. Sonuçta trans olmak da bir tercih değildir, insanın kendini nasıl gördüğüyle alakalı.
Ben sadece çok pasaklı ve bakımsız bir hatunum. Yapacak bir şey yok.
O nedenle bazen bıyık iyidir diyorum!